Mevlid Kandili Nedir?

Peygamber Efendimiz Hazret-i Muhammed Mustafa sallallâhü aleyhi ve sellem, Rebîulevvel ayının 12’nci gecesinde Pazartesi günü kâinâta teşrîf etmişlerdir. Bu itibarla bu ayın 12’nci gecesi, Hicrî senenin ilk kandili olan Mevlid Kandilidir.

Bu mübarek gecenin sabahında güneş ufuktan doğmadan, karanlıklar içinde bulunan beşerin hayat ufkunda ilahi bir nur doğdu. Bu gecenin sabahı  gerçekten feyizli bir sabahtı. İnsanlık için yepyeni bir  gün doğmuş, nurlu bir devir açılmıştı. Bir fazilet  güneşi ve hidayet rehberi olan Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in doğumu, Allah’ın insanlara  en büyük nimetlerinden birisidir. Allah onu, bir ümmet ve millete değil, bütün insanlığa ve alemlere göndermiştir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in fazilet ve değerini Cenab-ı Hak birçok Ayet-i Kerime ile beyan buyurmuştur. Enbiya Suresi’nde: “(Resulüm) Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik” buyrulmaktadır. Bu itibarla Müslümanlar için onun hayatını öğrenip mukaddes yolunu takip etmekten daha büyük saadet düşünülemez.

Mevlid Kandili’nin Önemi

İmam-ı Rabbânî Müceddid-i Elf-i Sâni Hz, Mektûbât-ı Şerife’sinde Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in faziletinden ve meziyetlerinden bahsederken; “Ben, Hz. Muhammed (s.a.v.)’i sözlerimle medh etmeye kadir değilim. Ancak sözlerimi O’nunla süslemiş olurum” mealindeki beyti nakletmiş. Devamında hadis-i şeriflerden istifade ederek şöyle buyurmuşlardır: “Muhakkak ki Allah-ü Teâlâ’nın Rasulü olan Hz. Muhammed (s.a.v.) Âdemoğlu’nun efendisidir. Kıyamette insanların kendisine en çok tabi olacağı zat odur.  O önce ve sonra gelen insanların içinde Allah-ü Teâlâ indinde en mükerrem şahıstır. Kabri ilk açılacak olan; ilk şefaat edecek olan; şefaati ilk kabul edilecek olan; Cennet’in kapısını ilk çalacak olan ve Hz. Allah’ın kendisine kapıyı ilk açacağı kişi yine O’dur. Kıyamet günü Livâü’l-Hamd sancağını O taşıyacaktır.” (Mektubât-ı Şerife, cild 1, sayfa 87, mektup 44)

Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in fazilet ve meziyetlerini saymakla bitirmemiz ve kelimelerle ifade etmemiz elbette mümkün değildir. Kaside-i Bürde’de “Muhakkak Rasülüllah (s.a.v.)’in faziletleri için bir had ve sınır olsa idi onları konuşarak anlatabilirdik. Onun faziletlerinin hadd-ü sınırı yok ki anlatabilelim. O’nun zatı hakkında ne kadar şeref nisbet edersen et ve yine onun kadrinin yüceliğini ne kadar anlatabilirsen anlat yine de ifade etmiş olamazsın”, mealindeki beyitler bu hakikatleri ifade etmektedir.

Bütün Peygamberler ’in sonuncusu ve en üstünü olan böylesine müstesna bir peygambere ümmet olma ve O’na iman etme şerefini nasip eylediği için Cenab-ı Hakk’a ne kadar şükredilse azdır. Bu nimetin hakikatine ermek yani hakiki ümmet olabilmek için daima dua etmelidir. Bu kandil gecelerini iyi değerlendirmelidir.

Mevlid Gecesinde Neler Oldu?

Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in doğduğu gece, bir takım mucizevî olaylar zuhur etmiştir.

  • Son derece sağlam  bir bina olarak yapılmış Kisra’nın sarayı yıkıldı
  • Bin yıldan beri yanmakta olan ve kendisine tapılan Mecusilerin ateşi söndü
  • Sava gölü kurudu
  • Semave gölü taştı
  • Kâbe’nin içindeki putlar yere serildi

Mevlid Kandilinde Ne Yapılır?

Bu ay içerisinde mümkün olduğu kadar salât ve selâm getirmelidir. Salât-ı Nâriye, Salât-ı Münciye ve Salât-ı Fethiye okumaya çalışmalıdır. Nafile namazlar ve kaza namazlarının kılınması, Kur’an-ı Kerim okunması, Peygamber Efendimize salat ve selam getirilmesi, dua edilmesi, Hz. Allah’ı tesbih ve zikretmek bu gecenin manevi bereketinden istifade etmenin yolları arasında yer alır. Bu mübarek gece, kulların kendilerini yenileme ve Hz. Allah’a olan yakınlıklarını artırma fırsatıdır. Aynı zamanda, Mevlid Kandili, Peygamberimizin doğumunu hatırlama ve O’nun yolundan gitme kararlılığını pekiştirmek için önemli bir andır.

Bu gecenin manevî zenginliğinden istifade etmek için bir tesbîh namazı kılmalıdır. Tesbîh namazına şu şekilde niyet edilir: “Yâ Rabbi! Niyet eyledim rızâ-yı şerîfin için tesbîh namazına. Yâ Rabbi! Bu gece teşrîfleriyle âlemleri nûra gark ettiğin Habîb’in, başımızın tâcı Resûl-i Zîşân Efendimizin hürmetine ve bu gecedeki esrârın hürmetine, ben âciz kulunu da afv-ı İlâhî’ne, feyz-i İlâhî’ne mazhar eyle.” Allâhü Ekber, diyerek namaza başlanır. (Duâ ve İbâdetler, Fazilet Neşriyat)

Mevlid Kandili ve  Salâvat-ı Şerife Okumanın Önemi

Bu derece mükemmel bir şahsiyet olan Peygamber Efendimiz (s.a.v.), her zaman ümmetini düşünürdü. Onlara dua ederdi. Ayet-i Celile’de Rasül-i Ekrem Efendimiz hakkında şöyle buyrulmaktadır: “Kasem olsun, size kendinizden öyle bir Peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya uğramanız ona çok ağır gelir. O size çok düşkün, mü’minlere karşı çok şefkatlidir, merhametlidir.” (Tevbe Suresi, ayet 128). Bu ayet-i kerime ve Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in “Allah’ım ümmetimi muhafaza buyur, ümmetime merhamet eyle” diye ağlayıp yalvarması O’nun ümmetine ne kadar düşkün olduğunun delilleridir. (Sahih-i Müslim, İman 346)

Cenab-ı Hak okunan salatı ve gönderilen selamı habibine duyurmaya elbette muktedirdir. “Nerede olursanız bana salat-ü selam edin zira sizin salat-ü selamınız muhakkak bana ulaşır.” hadisi şerifi anlatılanları izah etmektedir. 

“meclisinizi benim üzerime okuyacağınız salat-ü selamla süsleyiniz”  hadisi şerifinin manası, getireceğiniz salat-ü selamlar sebebiyle Cenab-ı Hak  belaların defini müyesser kılar ve rızık genişliği verir demektir.

Peygamberimiz bir hadisi şeriflerinde mealen “Muhakkak ki Allah için nurdan yaratılmış melekler vardır o melekler yeryüzüne ancak Cuma günü inerler ellerinde altından kalem, gümüşten divit, nurdan defterler vardır ancak benim üzerime getirilen salavatı şerifi yazarlar.”

Mevlid Kandili’ni elden geldiği kadar ibadât-ü taatla geçirmeye çalışmalıdır. Sadece bu gece değil her zaman çokça salâvat-ı şerife okumalıdır. Şu Hadis-i Şerifler, salâvat-ı şerife’nin faziletini anlamamıza yardımcı olacaktır: “Kim bana bir defa salât-ü selam getirirse,  bu sebeple Allah-ü Teâlâ ona on misli merhamet etsin” (Sahih-i Müslim, Salat 70 ve Ebû Dâvût, Vitir 26) ve “Kıyamet gününde insanların bana en yakın olanları, bana en çok salat-ü selam getirenleridir.” (Sünen-i Tirmizî, Vitir 21)

Başka bir hadisi şerifte; “Kim benim üzerime salavat getirmeyi unutursa cennetin yolunu şaşırır.” mealindeki hadisi şeriflerden anladığımız şu müstesna günlerde hususiyle bu ay ve kandil akşamında Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ‘i hayırla yad edip ona salat getirip selam okuyalım.   

Bizden haberdar olmak için web sitemizdeki blog bölümünü, youtube kanalımızı ve sosyal medya hesaplarımızı takip edebilirsiniz.