Ağaç ve İnsan Arasındaki Derin Bağ

ağaçlar ve orman

Ağaç bir canlıdır; nefes alır, nefes verir. İnsan gibi ağaç da bir yaşam döngüsüne sahiptir: Doğar, büyür, olgunlaşır ve her canlı gibi zamanı geldiğinde ölür. İnsanla ağaç arasında güçlü bir benzerlik vardır. İkisinin de son nefesi vardır. Ağaçların yaşam tarzı, insan yaşamına birçok yönden benzemektedir.

Günümüz insanı, ağaçlarla olan bağını kaybetmiş gibi görünüyor. Oysa ki, ağaçlar bizler için çok önemli. Bebekken beşiğimizin ağacından yapılır, evimizin duvarları, kapıları, pencereleri hep ağaç ürünleridir. Okullarda kullandığımız defterler, kalemler, hatta okuduğumuz gazete ve dergiler ağaçtan gelir. Soluduğumuz oksijen, ağaçlar sayesinde vardır. Ağaçlar, ölümlerimizde bile tabut olarak yanımızda olur. Beşikten mezara kadar hayatımızın her anında ihtiyaç duyduğumuz, Allah’ın insanoğluna sunduğu en büyük nimetlerden biridir.

Ağaç Nedir?

Ağaç, boyu en az 5 metre olan, çapı 10 cm’den küçük olmayan, dalları ve yapraklarıyla tepe tacını oluşturan tek gövdeye sahip uzun ömürlü bir bitkidir. Her yıl çapını genişleten ve boyu uzayan, hücrelerinin büyük kısmı odunlaşmış bu bitkiler, yaşamlarını yıllar boyu sürdürürler. Bu tanım, ağacın yalnızca fiziksel özelliklerini anlatır.

Ancak ağaç, insanla birlikte sosyolojik bir yaşam alanı da paylaşır. Toplumda farklı etnik kökenlerden, ten renklerinden insanlar olduğu gibi, ormanda da farklı ağaç türleri bulunur. İnsanlar arasında olduğu gibi, ağaçlar arasında da rekabet ve yardımlaşma vardır. İnsanların yaşam evreleri bebeklikten yaşlılığa kadar nasıl ilerliyorsa, ağaçların da gençlik, olgunluk ve yaşlanma dönemleri vardır. Zamanla, ağaçlar da tıpkı insanlar gibi yaşlanır ve gençleştirilmeye ihtiyaç duyarlar.

İnsan ve Ağaç İlişkisi

İnsan bebeklik döneminde bakıma muhtaçtır; beslenmesi, korunması ve temizliği ebeveynler tarafından sağlanır. Ağaçlar da genç yaşlarında korunmaya ihtiyaç duyarlar. Ormanlardaki yetişkin ağaçlar, genç fideleri soğuktan, sıcaktan ve sert rüzgârlardan koruyarak onlara güvenli bir ortam sağlar. Aynı zamanda, ormanların kendine özgü iklimi, genç ağaçların ihtiyaç duyduğu suyu ve nemi temin eder.

ağaca sarılan bir çocuk

İnsan gençlik döneminde daha enerjik ve hareketlidir. Kendi yaşıtları arasında rekabet eder, daha iyi bir yer edinmek ister. Ağaçlarda da gençlik döneminden itibaren toprak ve hava için bir yarış başlar. Bu yarış ömürlerinin sonuna kadar devam eder. Olgunlaştıklarında meyve verirler ve çevrelerindeki ekosistemi korurlar. Ancak yaşlandıkça, güçlerini kaybeder ve dalları zayıflar.

İnsanlar, yardıma muhtaç olanlara el uzatır, hayvanları korur ve beslerler. Ağaçlar da ormanlarda kuşlara, böceklere, kurtlara ve mantarlara ev sahipliği yapar, meyveleriyle onları beslerler.

İlkbaharda insanlar daha canlı ve hareketlidir. Kış yaklaşırken, yakacak odun ve kömür alır, soğuk havalara hazırlanırız. Ağaçlar da ilkbaharla birlikte çiçek açar, yapraklanır ve büyümeye başlar. Sonbaharda yapraklarını döker, suyu odunlarında saklar ve kışa hazırlık yaparlar.

İnsan ve Ağaç Arasındaki Benzerlik

İnsanlar sevinir, kaygılanır ve üzülür. Ağaçlar da kurak bir dönemden sonra gelen yağmurla sevinirler, polenleşme süreciyle birlikte yeni tohumlar ürettiklerinde mutlu olurlar. Ancak sert rüzgârlarla ve çevredeki değişikliklerle tedirgin olurlar. Ormandaki ağaçların kesilmesi veya yok olması da onların üzüntüsüne sebep olur, çünkü bir başka zikir eden canlının daha eksildiğini hissederler.

ağaca dokunan bir kişi

İnsan akıllıdır, konuşur ve hareket eder. Ancak kalp gözüyle bakabilen insanlar, ağaçların da kendi aralarında iletişim kurduklarını, birbirlerine yardımcı olduklarını fark edebilirler. Aslında insanlar ile ağaçlar arasındaki en büyük fark, insanın daha fazla akla sahip olmasıdır. Bu aklı doğru kullanabilen insanlar, ağaçların değerini bilir, onlara gereken önemi verir ve hayatlarını buna göre şekillendirirler.

Bizden haberdar olmak için web sitemizdeki blog bölümünü, youtube kanalımızı ve sosyal medya hesaplarımızı takip edebilirsiniz.