Product Description

Bir tabak yemek bazen bir duanın sebebi, bazen bir âlimin yetişmesine vesile olabilir

İlim yolunda yürüyen talebeler, ümmetin en kıymetli hazinelerindendir. Kur’ân-ı Kerîm’i hıfzetmek için gecesini gündüzüne katan bu genç yürekler, sadece kendi istikballerini değil, ümmetin geleceğini de inşa ederler.

Bir hafıza sunulan yemek, yalnızca bir ihtiyaç değil; aynı zamanda ilme ve ilim ehline gösterilen saygının, vefanın ve muhabbetin ifadesidir. Talebeye kurulan bir sofra; gönülleri birleştirir, duaları artırır ve o yolda yürüyenlerin azmini tazeler. Medrese sofraları; ihlâs, sabır ve bereketin buluştuğu yerlerdir.

Vakt-i zamanında bir adam tatlı satar, ama ne zaman bir ilim talebesiyle karşılaşsa ona ücretsiz ikramda bulunurmuş. Merak edenler sormuş:
“–Neden talebelere böyle ikram ediyorsun?”
Adam şu cevabı vermiş:
“–Ben bir büyüğümüzden duydum ki,
‘Kim ilim talebesine destek verirse, onun ya oğlu ya da torunu bundan dolayı âlim olur.’
İstedim ki soyumuzdan bir âlim çıksın, ben de buna vesile olayım.”

İşte bu bu adam, Hanefî ulemasının büyük fakihlerden biri olan ve “El-Hidaye” adlı eserin müellifi İmam Mergînânî’nin babasıdır.

Talebelere sunulan bir tabak yemek; bazen bir dua, bazen bir teşvik, bazen de unutulmaz bir hatıra olur. Bu sofralar, ilme verilen değerin ve Kur’an’a duyulan sevginin sessiz ama derin bir ifadesidir.

Daha fazla bilgi almak için web sitemizi, youtube ve sosyal medya hesaplarımızı ziyaret edebilirsiniz.